Bu soruların amacı, bireysel eleştiri değil. Yanlış kararlar aldığımızı göstermek. Bunun temelinde de doğru kararları alacak bilgi ve birikime sahip olmamak geliyor.
Gelin buna hayat deneyimi diyelim. Gerekli hayat deneyimini yaşamak için; dünyayı gezecek, tüm duguları, tüm olumlu ve olumsuz senaryoları yaşayacak zaman, enerji ve maddi kaynaklara sahip olmayabiliriz. İşte tam bu noktada kitaplar çıka geliyor ve bizi kurtarıyor. İnsanlık yazıyı icat ettiğinden bu yana yazarak hayat deneyimlerini aktarabildiklerini keşfettiler. Bu noktadan sonra gelişim hız kazandı. Düşünün, dünyaya gelen her jenerasyon tekrardan Amerika’yı keşfetmek zorunda olsaydı, ne kadar zor olurdu. Günümüzde kitaplara erişmek ve onları okumak o kadar kolay ki. 90’lı yıllarda çocukluğunu yaşamış birisi olarak; kitaplara, kütüphanelere ulaşmanın, bilgiyi bulmanın öneminin gerçekten kıymetli olduğunu hatırlıyorum. Gazeteler size kuponla araba, televizyon yanında dev ansiklopediler verirdi. Kıymetini siz düşünün.
Günümüzde ise bilgiye ulaşmak gerçekten o kadar kolay ki. Akıllı telefonlarımızı çıkartıp saniyler içerisinde Google’dan istediğimiz bilgiye ulaşabiliyoruz. Bununla birlikte bu gelişmeler, bize asıl önemli olan kitapları da unutturdu. Hayat deneyimi ise, henüz bilgi gibi hap hale gelmedi. Bu yüzden kitaplara hala ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Aşkları, savaşları, mutlulukları ve acıları kitaplardan tatmak, insana yaşamış kadar değer katıyor. Şu anda Şeker Portakalı’nı okuyorum. 5 yaşında bir çocuğun neler yaşayabileceğini hayretle takip ediyorum. Eğer ben 5 yaşında bu kadar çok şey yaşamış olsaydım, çok daha farklı bir insan olurdum. Aynı zamanda ailelerin 5 yaşında bir çocuğun yetişmesi esnasında ne gibi hatalar yaptığını görüyorum. Bu benim gelecekte çocuk yetiştirmemde çok olumlu etkileri olacaktır. Eğer siz de henüz okumadıysanız, size çok şey katacağına inandığım için tavsiye ederim.
Bunları anlatırken bir çok kişinin “iyi hoş söylüyorsun ama, vakit yok” dendiğini duyuyorum. Haklısınız. Teknoloji ve hızlanan dünyada yapacak o kadar çok şey var ki. İnsan okumaya çokta vakit ayıramıyor. Bu konulardan ben de müzdarip olduğum için neler yapabilirim diye araştırdığımda 2 önemli şey keşfettim. Bunlardan ilki kitap özetleri, bir diğeri ise hızlı okuma teknikleri. Ben kitap özetleri konusunda bir tavsiyede bulunup hızlı okuma ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım. Daha sonra onunda bağlantısını buraya yerleştiririm.
Kitap özetleri, zaman darlığı olan insanlar için bire birdir. Bir kitabı okumuş insanın özverisi, onu kitaptaki hap bilgileri kaleme almasını sağlar. Sizlerde bu hapları direk yutabilirsiniz. Ya da kitabın tamamını okumanıza gerek var mı yok mu yargısına varabilirsiniz. Buda, aslında en başta belirttiğim “yanlış karar verme” miktarımızı düşürür. Değmeyecek bir kitaba bu zaman yokluğunda zaman ayırmanızı engeller. Ben kitapların size muhakkak bir şey katacağını düşünüyorum, fakat her içeriği herkesin tercih etmemesi normaldir. Bu konuda internette kaynak ararken bulduğum bir internet sitesi çok güzel bir kaynak. http://www.ozetkitap.com/ Burada güncel kitaplar ve konferans özetleri var. Bu kaynaklardan biri “Yaşam Kalitesi” 10 sayfalık bu özet yaşam ve kalite kavramlarına yeni bir bakış açısı katmamı sağladı. Bu hizmeti ücretsiz olarak veren site yetkilileri ile görüşüp aynı metni birebir kaynak göstererek paylaşma izni aldım. Bu konudaki özverileri takdire değer. Çok teşekkür ederim.
Umarım sizlerde okumaya daha fazla zaman ayırma fırsatı yakalarsınız. Daha iyi bir gelecek için sizde bu bilgileri paylaşın. İyi okumalar.