Eğer benim yazılarımı takip ediyorsanız soru sormayı çok sevdiğimi fark etmişsinizdir. Bugünün sorusu da “Dün gece yeteri kadar uyudunuz mu?” Bu soruyu bir düşünün, ama cidden bir süre durun ve düşünün! En son ne zaman tam anlamıyla uykunuzu almıştınız? Bu gün yine benim açımdan çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Bunu yaparken de öncelike bir üzücü haberi referans gösterip Türkiye'nin uyku istatistikleri ile bir ilişkisi var mıdır? bunu yorumlamaya çalışacağım.
Öncelikle üzücü haber 2 gün önce (6 Temmuz 2022) Konya Şehir Hastanesi'nde gerçekleşti. Kayseri Develi’de doğan, 1999 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan 7 ve 8 yaşlarında 2 kız babası doktor Ekrem Karakaya, bir hasta yakınının silahlı saldırısı ile ne yazık ki hayatını kaybetti. Hasta yakınının annesi yaklaşık 1 ay önce Ekrem Karakaya tarafından ameliyat olmuş ve bi gün sonrada yaşamını yitirmiş. Konunun çok hassas olduğunun farkındayım. Bu sebeple kelimelerimi özenle seçmeye çalışacağım. Öncelikle sıkça belirttiğim bir konu var. Olaylara duygusal tepki vermeden, etraflıca gözlemekte fayda var. Hasta yakını annesini kaybetmiş. Bu konuda üzgün oluşunu ve annesinin ameliyatında bir eksiklik olup olmadığını sorgulama isteğini kesinlikle normal buluyorum. Ancak bunun için bazı prosedürler vardır. İlgili makamlara başvurulur, doktorun bir eksikliği var mı incelenir. Ancak hasta yakını ne yazık ki kanlı bir yol seçmiş ve hem Ekrem Karakaya'nın hem de ardından kendi canına kıymış. Tarihe kanla yazılmış bir gün daha... ne üzücü. Ayrıca İngiltere'de tanıştığım bir doktor arkadaşım - abim - Ekrem Karakaya'yı birebir tanıyor ve üzüntüsünü bir resimle paylaştı. Hele ki 7 ve 8 yaşlarındaki kız çocukları olduğunu öğrendiğimde üzüntüm bir kat daha arttı.
Üzücü haber tüm Türkiye'de ses getirdi. Sanırım hekimler 1 gün iş bırakma eylemi yaptılar. Bir çok # ile paylaşımlar yapıldı ve şiddete karşı yakarışlar dile getirildi. Tüm bunlara ilave olarak Türkiye'de genel bir şiddet eğiliminin, gerginliliğin ve sinir stresin olağanlaştığını gözlemliyorum. Tam bunları düşünürken Veri Kaynağı platformunun yayınladığı bir bülten postası zihnimde bağlantılar kurdu ve bu konuda sizlerinde farkındalığı bir nebze de olsa artması ümidi ile bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Türkiye'nin uyku istatistikliklerine geçmeden önce, az uykunun zararlarını kısaca internette bir göz atın derim. Günde en az 7 saatlik bir uykunun sağlık için çok önemli olduğunu bilim insanları tekrar tekrar dile getiriyor. Şimdi kısaca benim okuduğum az uykunun zararlarına kısaca bakalım.
Aslında örnekleri çoğaltmak mümkün. Ancak siz konuyu anladınız. Şimdi istatistiklere geçebiliriz. Bu noktada şunu belirtmek istiyorum. İngiltere'de 3 yıldan biraz uzun bir süre yaşadım. Gerçekten İngilizlerin daha sakin, ağır başlı ve mantıklı hareket ettiklerini net bir şekilde söyleyebilirim. Hatta bana karşılaştırma yapmamı isteyenlere hep verdiğim bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum. İngiltere'de 3 yılda 5 kere korna veya selektör ile trafikte taciz edilmemişimdir. Türkiye'ye ayak bastıktan sonra 1 saat trafikte araç kullandım. Bu süre zarfında bile 10 defaya yakın korna ve selektör ile sıkıştırıldım. Sürekli gergin, sürekli bir acelemiz var bizim. Neden? Bilmiyorum…
Yaş Aralığına Göre Günlük Uyku İhtiyacı
18-64 yaş arasında bir yetişkinin günlük uyku ihtiyacını karşılayabilmesi için en az 7 saat uyuması öneriliyor.
Yaş aralıklarına göre günlük uyku ihtiyacı verileri için tıklayınız.
Ortalama 6 saat 50 dakika ile Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en az uyuyan ülke oldu. Yetişkin bireylerin 7-8 saat uyuma ihtiyacı olduğu göz önüne alındığında, Türkiye'de bireylerin ortalama olarak yeterince uyumadığı ortaya çıkıyor.
Başlıca Avrupa ülkelerinde uyku sürelerine buradan göz atabilirsiniz.
Türkiye'nin ortalama uyku süresi, ihtiyaç duyulan uyku süresinden düşük olmasına rağmen; Türkiye'de her 4 kişiden yaklaşık biri günlük uykusunu tam alamadığını söylüyor. Her gün yeterince uyuduğunu düşünenlerin en fazla olduğu ülke ise Hindistan.
Seçili ülkelere göre bireylerin "Uykunuzu yeterince aldığınızı düşünüyor musunuz?" sorusuna verdiği yanıtlara buradan ulaşabilirsiniz.
Dünya genelinde bireylerin %80'i mevcut uyku kalitesini arttırmayı istiyor. Ayrıca bireylerin çoğu geceleri en az bir defa uykusundan uyandığını dile getiriyor.
En çok paylaşılan uyku alışkanlıklarına buradan göz atabilirsiniz.
Şimdi gelelim son sözlere. Rakamlar gerçekten Türkiye'de bir uyku problemi olduğunu gösteriyor. Bu durumun gün içindeki yaşantımızı da olumsuz etkilediği çok açık. Gerek 2 gün önce yaşanan kötü olay, gerekse diğer olumsuz örnekler bu gerçeği perçinler nitelikte. Bu durumdan kendimize ne çıkartım yapabiliriz bana kalırsa çok açık. Ancak herkesin kendine alacağı ders çok farklı olabilir. Sadece gün içinde bir eylem yapacaksanız, durup bir kez daha düşünün. Acaba dün yeteri kadar uyudum mu? Uyumadıysam, aldığım kararlarda bir yanlışa sebep olabilir miyim? Ya da gergin ve agresif isem bu uykusuz kaldığım için olabilir mi? Ben bunun farkına pandemi döneminde vardım. İnanın bir çok kez de kendimi durdurup "Uykusuzsun, o yüzden böyle davranıyorsun, sakin ol." diye fark ettiğim çok oldu. Kimsenin sürekli bu farkındalıkla gezmesini beklemiyorum. Ancak 1 kez bile bunun farkına varıp yapacağımız bir yanlışı engellesek, kârdır. Lütfen! Durun ve bir kez daha düşünün…
Bu arada ölen doktorun ve hasta yakınlarının başları sağ olsun. Umarım sabırlı bir şekilde bu üzücü olayı da arkamızda bırakırız. Şiddetin kimseye faydası yok! Ve her zaman olduğu gibi;
Farkına var, dengeyi bul ve değer üret.
Kaynaklar:
1. https://www.verikaynagi.com/
4. Google