Bugün çok uzun zamandır takip ettiğim Elon Musk'ın şirketi SpaceX, Doug Hurley (53) ve Bob Behnken (49) isimli astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) taşıyacak. Eğer başarılı olursa, insanlığın uzay yolculuğunda önemli bir adım atılmış olacak. İlk defa özel bir şirket uzaya insan taşımış olacak. SpaceX'i takip eden bir çok şirkette çalışmalarını sürdürüyor.
Bu güzel gelişmelerin yanında bu sabah haber uygulamasını açtığımda Türkiye'den gördüğüm son dakika haberinin başlığı şu şekilde. "Erzurum'da arazi kavgası: 5 ölü, 4 yaralı" Bir yanda dünyada yaşanan inanılmaz gelişmeler, diğer yanda ülkemde yaşanan olumsuzluklar.
Tüm dünyada harika şeyler olurken, Türkiye'de çok kötü şeyler oluyor demek değil tabi ki. ABD'nin Minneapolis kentinde, siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesi çok üzücü. Bununla birlikte şubat ayında Ankara'da açılan Millet Kütüphanesi, 45 günde tamamlanan 2 pandemi hastanesi, Kocaeli'de hareket sensörlü güneş enerjisi ile çalışan sokak lambaları gibi çok güzel gelişmeler de var ülkemizde.
Aslında bu tamamen sizin bakış açınızla alakalı. İyi şeyleri görmek istiyorsak iyi, kötü şeyleri görmek istiyorsak kötü şeyleri görüyoruz. Bu yazımda aslında tam olarak vurgulamak istediğim şey bu. Dünya ve insanlık gerçekten zorlu günler geçiriyor. Sadece bunları görerek karamsar olmak yerine yaşanan güzel şeyleri de görmeyi unutmamalıyız. Kimsenin Polyanna olmasını istemiyorum. Tabi ki olumsuzlukları da görüp, doğru şekilde eleştrip, düzeltmek için çabalamalıyız. Ancak bunların dengesini kurmak çok önemli.
Hayat bir yolculuk. Bu yolculukta her alanda dengeli olabilirsek mutlu ve anlamlı bir yaşam sürmüş oluruz.