Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz "Giyilebilir Teknoloji" ürünleri televizyonlarda, radyo ve reklam panolarında akıllı telefonların yerini almaya başladı. Artık akıllı telefonlar standart alınacaklar listesinde olduğu için bunların tanıtımından çok insanların yeni bir pazar oluşturması için giyilebilir teknoloji ürünlerini çeşitli mecralarda görür olduk. Peki nedir bu ürünler? Ne faydası, ne zararı var?
Tarihçesini uzun uzun anlatmaya gerek yok. Ancak günümüzdeki giyilebilir teknolojiyi etkileyen bir iki olayı belirtelim. 1850'li yıllarda bir Alman subay ilk defa saati kolda taşınabilir şekilde kullandı. 1979'da Sony firması ilk Walkman'i piyasaya sürdü. 2000'li yıllardan sonra ise Google Glass, FitBit, Apple Watch, GoPro gibi bir çok ürün insanların kullanımına açıldı.
Veri çağı diye adlandırdığımız günümüzde bu ürünlerinde temel amacı veri üretmek. Hem de insanlığın şimdiye kadar üretebildiği veriyi katlarca arttıracak veriler. İnsan yaşamını matematikselleştirmek asli görevleri gibi. Kalp atışlarından adımlara, görsel temas odaklarından devinişsel davranışlarımıza. Aklınıza gelebilecek her şeyi sayılara döküyorlar. Bu avantaja çevrilebildiği gibi zararları da kanıtlanmaya başladı. Nasıl ki telefonlar ilk çıktığında hakkında onlarca distopyalar yazıldı. Şimdi aynı şey giyilebilir teknoloji ürünleri için de yapılıyor. Bir açıdan bakıldığında faydalı, diğer açıdan bakıldığında ise zararlı yönler. Sanki klasik yeni ürün deneyimleri gibi geliyor bana.
Bu ürünlere bir göz gezdirmek gerekirse,
- Gözlükler
- Saatler
- Bantlar
- Kıyafetler / Ayakkabılar
- Yüzükler ve Aksesuarlar
- İmplantlar
Kullanım alanlarına değinmek gerekirse; öncelikle askeri uygulamalar bu ürünlerin ilk denendiği alan. Artık bir asker sanal gerçeklik gözlüğü ile ülke sınırları içerisinden başka bir ülkeye operasyon yapan uçakları kontrol edebilecek. Ardından sağlık sektörü geliyor. Acil durumlarda ambulans ve hastaneye anında bilgi veren onlarca çeşit ürün var. En sık kullanılan kalp ritmini ölçen t-shirt'ler. Spor sektörü de bu ürünleri sıklıkla kullanan bir branş. Sporcular, yaptıkları fiziksel aktiviteleri, yaktıkları kalorileri ve çalışan kas gruplarını bu ürünlerle takip ediyor. Endüstriyel alanlarda üretimde kullanılan da bir çok örnek var. Giyilebilir iskeletler, özellikle çalışan ergonomisini tehdit eden noktalarda çok işe yarıyor. Eğlence sektörü de her zamanki gibi bu işten geri kalmıyor. Sinemalar, oyun parkları sıkça bu ürünleri kullanıyor. Şimdi iyimser yada kötümser olmadan ve sektör gözetmeksizin fayda ve zararlarına kısaca bakalım.
Giyilebilir teknolojilerin faydalarını düşündüğümüzde;
- Kontrol edilebilir alanlarımız genişletiyor: Ne demek bu? Örneğin çok yüksek bir dağa çıkan dağcıyı düşünün. Bir fırtınanın ortasında ölüm mücadelesi veriyor. Giydiği teknolojik kıyafetler sayesinde kalp ritminin çok düştüğü ve donmak üzere olduğu bilgisini alabiliriz. Akıllı telefonu/saati sayesinde de uydudan tam yerini tespit edip, helikopter ile kurtarmaya gidebiliriz. Bu sayede kontrol edemediğimiz bir dağda yaşanan etkinliği kontrol altına aldık.
- Farkındalık uyandırıyor: İnsanlar artık telefonları ve akıllı saatleri sayesinde kaç adım attığının farkında. Bu insanlarda bugün az yürümüşüm, bir yürüyüş yapayım gereksinimini uyandırıyor. Buda faydalarından sayılabilir.
- Konfor alanımızı genişletiyor: Bu ürünler sayesinde çocuklarınız okuldayken onları takip edebilir, sağlıkları ile ilgili acil durumlarda hızlı bilgi alabilirsiniz. Aynı şeyi yaşlılar için de düşünebiliriz.
- Veri yığınları oluşturuyor: Bilgi çağında aslında ham madde kesinlikle veri. İşlenmeyi bekleyen dev cevherler. Sağlık ve psikoloji alanlarından sosyal alanlara, bir çok alanda insanların günlük yaşamlarını, sosyal yapılarını, fiziksel yatkınlıklarını bu ürünler sayesinde öğrenebiliriz. Davranışlarımızı doğru incelediğimizde gelişime açık yönlerimizi de doğrultabiliriz.
Giyilebilir teknolojinin zararlarını kısaca şöyle;
- Farkındalık: Bunu faydalarında da saymıştım. Ancak bunun bir de psikolojik sonuçları da var. Adımlarının farkında olmak az adım attığında kendini kötü hissetmene de sebep olur. Bu konuda yapılan araştırmalarda aynı yönü işaret ediyor. Adımlarını, kalp ritmini vs. sayan kişilerin psikolojik olarak kötü bir şey olacağına inanma oranı saymayanlara oranla çok yüksek. Bu da kaç adım attığını bilen ama mutsuz kişiler yaratıyor.
- Tüketim: Bu ürünler bir çok insan için sadece lüksten ibaret. Ancak toplumda kendine yer edinme çabası, bizlere bu ürünleri alıp kullanmaya itiyor. Reklamlar ve filmler, bize bu ürünleri aldığımızda daha mutlu, daha eğlenceli bir hayatınız olacağına sizi inandırıyor. Oysaki öyle bir durum yok!
- Ekonomik: Bu da bizlere her ürünü almaya, yenisi çıktıkça değiştirmeye itiyor. Ekonomik düzeyimiz buna yetmese de alma eğilimine giriyoruz.
- Sosyal: Bu ürünler bizlere daha sosyal, daha aktif bir hayatımızın olacağına inandırmaya çalışsalar da sonuç tam tersi yönünde gerçekleşiyor. Fiziksel iletişimden gün geçtikçe kopuyoruz. İletişim kanallarımız kapanıyor.
Şimdi bu işin sonu nereye gider derseniz, net konuşmak doğru olmaz. Ancak bununda diğer ürünler gibi kötü yanlarının törpülenerek insanlığın faydasına kullanılabileceğini düşünüyorum. Daha önceki yazılarımda da söylediğim gibi ben iyimser bir gelecek hayal ediyorum.
Herşeyin faydalı olduğu kadar zararlı yanları da var. Giyilebilir teknoloji ürünleri, bu konuda çok dikkatli kullanılması gereken aletler. Doğru kullanıldığında hayatınıza fayda sağlayabilir. Tam tersi durumda ise sağlığınıza ciddi zararlar verebilri. Umarım faydalı olmuştur.