Her yıl, özel günlerde kısa bir şeyler yazıp, hem kendi farkındalığımı, hem de 3-5 kişi dahi olsa çevremdekilerin farkındalığını arttırmaya çalışıyorum. Çünkü biz insanoğlu… unutuyoruz. Depremleri, yangınları, kayıplarımızı, acılarımızı, sevinçlerimizi ve en önemlisi geleceğimizle ilgili kararlar vermemiz gerektiği anda geçmişimizi unutuyoruz. İnsan kelimesinin kökünün “unutmak” kelimesinden geldiğine dair bir rivayet var. Bunu eskiden olsa “İnsan unutan demektir.” der geçerdim. Ama artık gerçekten öyle mi diye araştırdım. Önce TDK’ya baktım, bulamadım. Sonra İslam Ansiklopedisi’ne baktım, orada rivayeti kaynağı ile anlattığını gördüm.
İyi de, 19 Mayıs’la bu ne alaka diyebilirsiniz. Ancak çok ilgisi var. Çünkü bu yıl 19 Mayıs, ülkemin 1. asrını tamamladığımız, ve belkide gelecek 2. yüzyılını belirleyeceğimiz bir seçimin ilk turu ile ikinci turu arasına denk geldi. Ben bir taraf tutuyorum. Ancak ilkokul hocamın söylediği çok güzel bir söz vardı. “Herkesin aslanı gönlünde yatar. Bırak öyle kalsın.” O yüzden bu yazımı tamamen tarafsız olarak yazıyorum. Amacım sadece tüm yazılarımda olduğu gibi; gerek kendimin, gerekse çevremdekilerin farkındalık kazandırmak.
Neyin farkında olacağız peki? İşte tam olarak bu sorunun yanıtı 19 Mayıs. Bayramın adı: Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Öncelike saygı, minnet ve özlemle Atatürk’ü anıyorum. Ben yaşım gereği Atatürk’ü hiç görmedim. İnsan hiç görmediği birini özlemle anabilir mi? Ben özlüyorum. Çünkü Atatürk’ü özlemek için yine kendi sözleriyle: “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.” görmeme de gerek yok. Ben Atatürk’ün bu vatan için, bu toplum için, ömrünü tükettiğini biliyorum. Ne yazık ki bugün kimse aynı özveriyi vermiyor, ya da veremiyor.
Atatürk’ü andık, bayramın isminin kalan kısmı “Gençlik ve Spor Bayramı”. Gerçekten ülkemizin, toplumumuzun geleceği gençlerin elinde. Artık ben de epey bir yaş aldığım için genç sınıfına giriyor muyum bilmiyorum. Ama ülkenin yönetimi, teknolojisi, sağlığı, kısacası her şeyi gençlerin vereceği kararlarla şekillenecek. Yine Atatürk’ün sözleri ile: “Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.”
Bu yazımı biraz uzattım biliyorum. Eğer buraya kadar okuduysanız, sabrınız ve en değerli kaynağınız zamanınız için çok teşekkür ederim. Herkesin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.
Buradan sonrası tatlı lakin ideolojik bir serzeniş. Lütfen oy kullanırken hatırlayın! Ülkenin durumunu iyi ya da kötü her şeyiyle hatırlayın. İyiye iyi, kötüye de kötü deyin. Haksızlığı da, adaleti de hatırlayın. Zenginliği de, fakirliği de hatırlayın. Huzuru da, huzursuzluğu da hatırlayın. Ancak bu kavramların içi boşaltılmış hallerini değil, felsefede olduğu gibi ilksel hallerini hatırlayın. Çünkü son seçimde gördük ki, iktidar ne kadar manipülatif ise, muhalefet kanadı da o kadar. Bir çok arkadaşımdan kararsız kaldıkları, seçeneksiz bırakıldıkları üzerine yorumlar duyuyorum. Ancak en kötü karar, kararsızlıktan iyidir. Unutmayın! Aslında unutmayın yazdıkça, aklıma insan beyninin algısal olarak olumsuzlukları çok zor algıladığı ve kelime kökenine odaklandığı geldi. Bu yüzdendir ki küçük çocuklara koşma dedikçe daha çok koşarlar. Yürü demek gerekir. Tüm politikacaların bu konularda uzman olduğunu hatırlayın. Bundan yola çıkarak. HATIRLA sevgili okur, HATIRLA!
Her zaman olduğu gibi; Farkına var, dengeyi bul ve değer üret.
Kaynaklar:
https://tr.wikipedia.org/wiki/19_Mayıs_Atatürk'ü_Anma,_Gençlik_ve_Spor_Bayramı
https://islamansiklopedisi.org.tr/insan
https://tr.wikiquote.org/wiki/Mustafa_Kemal_Atatürk/Kendisi_hakkında_söylediği_sözler#cite_note-3