×

10 Kasım 2022

727 👁 12 Kasım 2022 Cumartesi 🇹🇷

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat edişini analı 2 gün oldu. Aslında bu yıl da özlem ve saygı ile Mustafa Kemal’i anarak kısa bir yazı paylaşmak istiyordum. Ancak 10 Kasım’dan bir gün öncesinde ve bugün -2 gün sonra- yaşadığım bir farkındalığı sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğer bir kaç dakikanızı ayırır ve aşağıdaki 4-5 paragrafı okuyabilirseniz, sizin de benzer bir fakındalık yaşayacağınızı düşünüyorum. Şimdiden zaman ayıranlara çok teşekkür ederim.

Farkındalığa geçmeden Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle andığımı belirtmek isterim. Tüm ömrünü bu ülkeye ve insanları için adamış biri olarak istisnasız herkesin sevgisi olmasa bile saygısını hak ettiğini düşünüyorum. Umarım bu ülke Atatürk’ün izinde nice Mustafa Kemal’ler yetiştirir.

1 Gün Önce

9 Kasım gecesi eve geldiğimde, istemeden yine sosyal medya çukuruna düştüm. Ancak bu sefer sonu gelmeyen kaydırmaların arasında Mustafa Kemal Atatürk’ü anma başlıklı içerikleri önce Twitter üzerinde ardından da Instagram üzerinde bolca tükettim. Kurumsal ya da kişisel, onlarca paylaşım gördüm. Öncelikle kurumsal firmaların insanın duygularına hitap eden harika paylaşımları oluyor. Her güzel paylaşım ile tüm içtenliğim ile bir kaç damla göz yaşı döktüğümü saklayamayacağım. Bir ara paylaşımları izlerken, eve gelmeden önce aldığım Starbucks kahve kabına kaydı gözüm. Ve düşündüm. Atatürk bugün yaşıyor olsaydı, Starbucks’tan kahve içen bir topluluk mu olmamızı isterdi? Tüm ömrünü bu ülke için tüketmiş, güçlü bir lider kesinlikle Starbucks’tan kahve içmezdi. Türk kahvesi içerdi. Neyse kendi kendime bundan sonra Starbucks kahvesi içmemeyi düşündüm. Ne yazık ki birgün sonra tekrar aldım.

Tüm bu düşüncelerime ilave olarak fark ettiğim önemli bir şey daha oldu. Özellikle kurumsal firmaların insanların duygularına oynayarak, sanki bir pier çalışması yürütüyormuş gibi hissettim. Samimiyet seviyelerini istemeden de olsa düşündüm. Tabi buna paralel olarak bunları yayınlayan insanlar dahi bundan bazen prim yapmaya çalıştığını hatırladım. Bunları düşünürken özellikle hiç bir birey ya da kurum tek başına aklıma gelmedi. Kimsenin samimiyetini sorgulamak, bana da düşmez. Ama insanların duygularına hitab etmenin ne kadar kolay olduğunun ve sadece özel günlerde değil, tüm reklam çalışmalarında bizi yönlendirebilecekleri farkındalığı oluştu bende. Umarım bu farkındalık size de faydalı olmuştur.

10 Kasım Günü

10 Kasım günü yine her zaman olduğu gibi uyanıp, duşumu aldım ve giyinirken, 9:05’te Atatürk’ü anma etkinliği olacağını hatırladım. Bu yüzden de çoğunlukla giydiğim kapşonlu kıyafetler yerine, beyaz bir gömlek ve bir Mustafa Kemal Atatürk broşu alarak çıktım. Heyecan ile gittiğim anma töreninde çok kasvetli bir kalabalıkla karşılaştım. Bir yöneticimiz güzel bir metni hüzünlü bir ses tonu ile bizlerle paylaştı. Ardından 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile etkinlik bitti. Ve hemen arkasından “Etkinliğimiz bitmiştir, herkes çalışma alanlarına dönebilir.” ile dağılındı. Yine burada da sanki etkinlik yapılmış olsun diye yapıldı gibi bir hissiyat uyandı bende. Evet herkes gerçekten hüzünlü ve saygılı bir tören gerçekleştirdi, ancak bitti ve gitti. Çok hızlıydı. Normal yaşantımıza ve gündelik işlerimize geri döndük.

Bununla birlikte, bence bu etkinlikte Mustafa Kemal Atatürk’ü sürekli hüzünle değil, umutla da anmalıyız. Mustafa Kemal gelecekten olan umudunu “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” sözleri ile çok güzel belirtmiştir bence.

2 Gün Sonra

Tüm bu farkındalıklara rağmen, 1 gün öncesinde aldığım yoğun duygu yüklemeleri yok oldu. Bugüne geldiğimde; saygıyla, hüzünle ve özlemle andığımız kişiyi unuttuk bile. Bunu sadece çevremdeki insanlara değil, kendime de söylüyorum. Kendi içimden “Atatürk bu ülke için tüm ömrünü adamış, ben de şunu şunu yapacağım, çok çalışacağım vs. vs. vs.” diye geldiğim gazın havasının kaçtığını gördüm. Belki de bizim Türk toplumumuzun en gelişime açık yönü bu. Çok çabuk gaza gelip, hızlı bir başlangıç yapıyor, ancak sürekliliği sağlayamadığımız için arzuladığımız hedeflere ulaşamıyoruz.

Çok fazla farkındalıkla sizleri sıkmak değil amacım. Umarım okuduğunuz satırlar sizlere ufacıkta olsa bir farkındalık katmıştır. Her zaman olduğu gibi. “Farkına var, dengeyi bul ve değer üret.


#atatürk
#mustafa kemal
#farkındalık
#10 kasım
#atatürkü anma
#starbucks

Yorumlar

🔝